30 Mayıs 2012 Çarşamba

Yaşadığımız her şey  gerçektir.
Rüyalarımız ve hatırlayamadıklarımız da gerçektir.
Eskiden gerçek olan bazı korkularımız artık bizi korkutmuyorsa öğreniyoruz demektir.
Dünya bu yüzden bir okuldur.(Bazı sabahlar gitmek istemesek de.)
Öğrenen birileri varsa Öğreten(Rab) de vardır.
Öğrenim varsa sınavlar olağandır.
Sınavların sonunda ise elbet MEZUNİYET vakti yakındır.
Mezun olanların mutluluğu “İyi ki yaşanmış tüm bu yaşananlar” dedirtecek güzellikte olacaktır.
Sınavlara hazırlık için hepimize tavsiyem Levh-i Mahfuz ile buluşmaktır.

24 Mayıs 2012 Perşembe

     UFO ufuktaki O’dur. Bilinmeyen Obje.
  Bilinmeyen ile karşılaştığında insan şaşırır. Onu anlamaya çalışır, korkar. Anlayamadığı şeye insan büyü der. Elinizdeki telefonla geçmişe gitseniz ve onlara film izletseniz size kesin olarak büyücü diyeceklerdir. Bilinmeyen birçok şeyin arasında yaşamamıza rağmen merak etmeden yaşadığımız dönemlerde daha çok korkuyorduk dünyadan.
  Merak ile başladığımız öğrenme süreci ile korkularımız da azalmaya başladı. Sebepleri buldukça çözümlere daha kolay ulaştık. Konforlu evlerimizde keyif sürerken merak etmeyi bırakmanın rehavetine düşmemeliyiz. Tüm bu konfor artık içimizdeki tüm korkularla daha rahat yüzleşebilmemiz için bir fırsat olabilmeli.
  Hala vakit var iken özgürleşebilmeyi öğrenmekten vazgeçmemeliyiz. Herkese sevgiyle okumalarını ve düşünmelerini tavsiye ediyorum Levh-i Mahfuz’u.

23 Mayıs 2012 Çarşamba

İnsan varlığını sorgulamaya başladığı anda bir sebebin peşine düşmüş demektir.
Cahil olmaktan vazgeçmektir bu. İlim sahibi olmak istemektedir. (İlim: Sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi)
 Eğer sebebi arıyorsak sorulması gereken ilk soru samimiyetimizdir.
Sonunda bulacağımız o sebep hoşumuza gitmeyecek olsa bile o sebebin peşine düşecek kadar cesur olup olmadığımızın samimiyeti.
Öyle ki ön yargılardan arınmış bir akıl yürütme şarttır.
      Nasıl arınırım diye merak edenlere Levh-i Mahfuz tavsiyemdir.
 İnsanın başına gelen sadece kendi ellerinin yaptığı nedeniyle ya da imtihan amacıyladır.
Bu durumda imtihan amacıyla olana da insan kendi yanıtını kendisi vereceği için ve tüm bu yaşamının sonunda
kimseyi de suçlaması da mümkün olamayacağı için aslolan insanın 'ÖZGÜR İRADESİ'dir.
ÖZGÜR İRADE: Tüm varoluşun düğümünün gizli olduğu 'KADER' kavramını anlamadan bizlerin Özgür iradeyi anlamamız da
mümkün olmayacaktır. Sorulması gereken önemli soru budur.
1- Tüm hayatınızda özgür olduğunuzu düşündüğünüz o anlarda seçeneklerin içinden birini seçersiniz.
Oysa o seçeneği seçmenizi sağlayan 'iradenizi' şekillendiren
*yaşanmışlıklarınız ile öğrendikleriniz (örf, adet vb)
*o anki duygularınız
*dış ortamdan gelen uyarılar
gibi bir çok faktör vardır.

Aslında kendinizi tanıdığınız
 ve kontrol edebilmeyi öğrendiğiniz
 kadar özgürleşmektedir iradeniz.
Bu yüzdendir ki insan özgürleşmeyi öğrenen bir varoluştur. Tam özgür irademize ancak tüm dış faktörlerden bağımsız,
gerçek ve değişmez bir şekilde sevgi(rahmet) dolu bir duygu halindeyken kavuşmamız mümkün olacaktır.Bağımsızlık ancak
 öğrenilebilir ezberlenmez. Mutluluk üretilmesi gerekendir. Mutluluğunu herşeyden bağımsız üretmenin tek yolu insan
için 0 olmaktan geçer. 0 olmak sadece O'na kul olmaktır. Ve o kuluna herşeyden daha yakındır. Daha da yakın.
 Daha da yakın. ....... Ta ki sandığından da yakın.

 KADER'i merak edenlere Levh-i Mahfuz tavsiyemdir.
Cehennem ol git ama CENNET OL GEL öyle bir gel ki bir daha hiç gitme.
Etrafında seni tanıyan tüm canlılara cenneti yaşat ancak böyle olunur cennet.
Ama önce kendine yaşatmalısın cenneti. Eee ne de olsa insan inanmadığı şeye başkalarını nasıl inandırabilir ki?
Bunun içindir ki öncelikle hiçbir soru kalmamalı aklında. Akıl kalbe düşebilmeli,
duygularını yönetebilmeli insan… Ve tamamıyla dolmalı kalp rahmet(sevgi) ile.
pARa harcadıkça azalır ama Sevgi harcadıkça artar.
Harcamayı sevenlere açık çağrı; harcadıkça kazandıran şeyden harcamalarıdır.


 Duyguları yönetmeyi merak edenlere Levh-i Mahfuz tavsiyemdir.
 Bir gün bir sınav olursa o sınav Kim olduğumuzla ilgili olacaktır.
İşte bu yüzden tüm insanlar öncelikle kim olduklarını bulmak zorundadır.
Sorulara da cevaplarını o 'kim'likleri ile vereceklerdir elbet.
KİM bilir belki de arayanları sürpriz bir cevap beklemektedir.


Kim olduğumuzu merak edenlere Levh-i Mahfuz tavsiyemdir.