10 Mart 2015 Salı

   EN GÜZEL TEKNİK: TEKLİK
“İlahlar yok, tek ilah var” demek kolay. Gerçekten buna inanmak ise zor. Ölmeden ölmek kadar zor. Zor olduğunu anlamak için insan kendine şunu sormalı: Ben kimim?
Mesela ben de tek miyim? Şu an buradaki sınırlı varlığımla, tek olan o yüce varlığın dışında mıyım yoksa içinde miyim? Bu soruları düşündüm az önce.
Tek olduğumu düşünsem de bazen beynimdeki bu çok seslilik ve şüphelerin varlığı, tek olmadığımın delili değil mi? O yüce varlığın dışında ve içinde olması fark etmez. Aslında kendimi ondan ayrı tutabilecek sınırlarımın olduğu düşüncesidir bu soruda gizlenen sırrım. Ve bu gizli düşünce, bir türlü kopamadığım, yaşamaya doyamadığım o “ben” kimliğimin tatlı rüyasından başka nedir? Bu rüyanın benim olduğunu düşünmek ise küçük bir ilahlık iddiası değil midir?
Bu tespitler ışığında kendisini diğer herkesten daha özel zanneden tüm ‘ilahcık’lara sormalı. Dilde olan ile kalpte olan arasındaki uçurumun üstünde kurulsa cennet köprüsü şaşırır mıydın?
“La İlahe İllallah” derken anladığım şu olsun artık: Ben yok O var, Sen yok O var. Ben(biz) ve Sen(siz) kelimeleri cehennemde, Biz(hepimiz) kelimesi ise cennette yaşar. Onlar(biz,siz); ilahcıklar diyarında kavgada, O ise kendi içinde huzurda. Birileri zamana mahkum cahil, biri ise zamana hakim alim. Birileri bedende Ben’de. Biri Ruh’ta Tek’te. Birileri mistik ibadetler için teknik peşinde, biri Tek’lik ile huşuda…
Hepimize Selam ve sevgiyle,

19 Şubat 2015 Perşembe

Ruh'un cinsiyeti olmaz. Cinsiyet farkındalığımız 1yaşındaki çocuk kadar olsa ve cinsiyetin aslında bir rol olduğunun farkına varabilsek keşke. Rollere yapışıp kalmadan eşitçe sevmeyi öğrenebilsek artık. Gözlerimiz sadece Ruh'a odaklansa da içimizde bir istek olsa mistik devrime ait. Hayalimiz bu olsa. Renkleri savaştırıp karıştıran siyah sonuçları bırakıp renkleri sevgiyle birleştiren beyaz sonuçlara kavuşsak şimdi. Hemen şimdi... Bir SES yükselse içimizden ve SUSMASA. Güzel olmaz mıydı?
Tek adımız olsun: "İnsan". Herkesi kendimizden bilelim.
Tek dilimiz olsun: "Selam". Herkesi kendimizden bilelim.
Tek dinimiz olsun: "İslam". Herkesi kendimizden bilelim.
Tek değerimiz olsun: "Etik". Herkesi kendimiz bilelim.
Teki bilelim, Herkesi sevelim...

15 Şubat 2015 Pazar

KAÇ SAAT UYUDUN DÜN GECE?
  Dindigo okurken sordum bu soruyu kendime. Cevap veremedim saate bakmadan. Tahminlerim dışında kendime cahildim hem de isimsiz bir mezartaşı kadar. Uyuyan mı bendim yoksa uyutan mıydı zaman? Cevaplar yağmur öncesi şimşekler çaktırıyor şimdi beynimde. Ve elimden sanal ortama dökülen bu kelimeler sanki çok tanıdık...
Zamansızlığın, zamana izdüşümleri sonsuzdur. Fakat tüm bu izdüşümleri, geçmiş ve geleceğe sahip olsalar da ölüdür. Yaşayan sadece şimdiki sıfır anıdır.
Ezeli Hayalin Hayat bulduğu Ecele kadar akan icattır Zaman.
Rahman'ın Rahim'e düşen-izi, geçmiş ile gelecek arasında kendini bir bıraksa sıfırda kavuşur Ruh'una.
Zamansızlığa doğabilmek, zamanı sıfırlayabilen bir nefs ölümüne sevgi dolu bir Rahim'de gülümseyebilmedir.
Uyandırsalar şimdi bizi, doymadık daha dermiyiz ki? Sahi kaç saattir uyuyoruz biz?
Hepimize Selam ve Sevgiyle,
Sıfır'a doğru hep birlikte.
    RUH’UN GEMİSİ
Eksik olan, henüz yapım aşamasında olan, yarım olan birisi var mı orada tıpkı benim gibi? Çünkü aranılan bir sırrı olmayan kişi tamdır ve her şeyin sebebine de hakimdir. Oysa benim bir sırrım var henüz çözemediğim. Uyku…
Öyle bir sır ki bu her gece ölüler diyarında güneş doğuyor gözlerime fakat göz benim değil açamıyorum, sadece kısık kısık izliyorum. Ve her sabah diriler diyarında güneşi batarken görüyorum da o garip benden korkup kaçıyorum. İşte bu sırrın peşindeyim ben. Bilgiye, bilmeye aç bir cehalet ile geleceğin peşine düşmekten daha gerçek bir şey yok benim için. Söz olsun öğretene ki bu sorulara cevap bulana kadar uzun zamanlar geçirsem de ölüp ölüp dirilsem de elbet bir gün öğreneceğim. Bu ahit benim ve şahiti yine benim. Sözüme, özümle kefilim… Öğreneceğim.
Şimdi benim gibi merak edenlere sesleniyorum. Kutsal kitaplar gıdıklamak için değildi. İnsan olabilmenin sözünü hatırlamak içindi. Geleceği haber vermesinin sebebi ise bizi o geleceğe hazırlamak içindi. Her topluluğun sadece bir resulu vardı. İnsanlığın da bir resulu olacaktı. Nuh’un gemisinden başka hayvanları toplayan diğer bir gemi yoktu. Çiftiyle gelebilen tüm hayvanların tek gemisiydi o. Ya insanlar? Tabiri caiz "Ruh’un gemisinin" demir atmasına ne zaman tanık olacaklardı? Ve tanık olsalar ona iman edip çağrısına kulak asacaklar mıydı? Unutmamalı ki hayvanlar sırasını savdığına göre şüphesiz sıra bize doğru hızla yaklaşmakta. Kıyameti masal zannedenlerin uykusunu kaçırmak istemem ama o söz, insan olma sözü hepimizindi. Ve Ruh’un sesi duyulunca o sese doğru koşabilecek özgürlüğe şu an ne kadar sahibiz acaba? Eğer merak ediyorsanız söyleyeyim. Sır sır olmaktan çıkıp görünmeye hazır olsa gerek ki o sırları anlatan kitap 2006 yılından beri yayınlanmakta ve yayılmakta. Tam 9 yıl olmak üzere Levh-i Mahfuz’umuzun yerdeki miracı (mucizesi). MeRAK eden kitabı alır okur ya da filmi yapılıp vizyona girinceye kader bekler, bekler, bekler… Zaten Musa’lardan, Muhammed ve İsa’lardan başka kim acele eder ki?
   ANLA...
İnsanız dostum anla...
Ayrı ayrı yalnızlar iken hepimiz,
Birebir aynıydı oysa dertlerimiz.
İnsanız dostum anla...
Sen beni unutmuştun ben seni.
Bizi hatırlamanın vakti gelmedi mi?
İnsanız dostum anla...
Tartışmayalım, tartıp aşalım artık ortakça.
Tüm eskiyi gömelim ve bitsin bu paranoya.
İnsanız dostum anla...
Anlasam bile anlatamayabilirim.
Anlatsam da anlamayabilirsin, anla.
İnsanız dostum anla...
Batı da biziz, doğu da biziz anla.
Sustur tüm sesleri, sevgiyi anla.
İnsanız dostum anla...
Eşit olmayışımız, etik olabilmemiz için anla.
Gel savaşalım hepimiz, eşitliği bozanla.
Haz içinde yüzsek de yaşanmaz huzurla.
Çünkü hep eşittir ölen sayısı doğanla.
   HERKES HERKESİ SEVMEDİKÇE
"Hala anlamadın mı?
Herkesin kendini sevdiği dünyada, 
insanlara düşen elemden başkası değil.
Herkes HERKESİ sevmedikçe, 
bu dünya asla sevgiyle dönmeyecek.
Sevgiyle SON." buRAK özDEMİR
   HASTALIK YOKTUR HASTA VARDIR
Tıp eğitiminde önemli bir söz vardır. "Hastalık yoktur, hasta vardır." Artık insanlık şunu anlamalıdır ki "Din kişisel bir konudur ve kimse herhangi bir dinin temsilcisi olamaz. Sadece yaşayanı ve inananı olur." Ey İnsanlık, bölünmek için değil çeşitlilik için farklı yaratılmış olabileceğini hiç düşünmez misin? (7 milyar insanın 7 milyar dini vardır da döneceği yer hep aynıdır.)
             Şşşşşş.OK
En büyük şok! Geçmişi anlattığını zannettiğin bir kitabın aslında geleceği anlattığını anladığında yaşadığındır. Bu durumda şimdi değil gelecekte göreceğini sandığın güzellikler elinin altından geçer gider de farkına varamazsın? Fark etmek için düşşŞşşün...
Zaman ırmağının kaynağının ve döküldüğü yerin aynı olabileceğini hiç düşündün mü mesela? Eğer öyleyse ırmakta ileriye bakarak yüzen biri için, kaynağın başı çok eğlenceli bir aydınlık, sonu çok korkutucu bir karanlık olurdu. Ters bakan için ise başı korkutan bir ayrılık, sonu neşeli bir kavuşma olurdu. Bu durumda ne yöne baktığın ise şimdiki zaman olurdu.
Pekiyi hiç zamansızlığı hayal etmeyi düşündün mü? Orada iken sen; düşünmene bir geçmiş, karar anına gelecek deseydin; sürekli düşünen şu halin(şimdi) henüz bir karara varmadığını göstermez miydi?Yüzmeye devam. Az kaldı dostum. 
Yarını, düne yazdık.
Okuduk da dün sandık.
Kaynağı YOK bilme, aslında hep VARdık.
( Gelecekte, çooook sonra okunulabileceği zannedilen Levh-i Mahfuz'a dünkü dünyada kavuşmuş olmak ne güzel. Şükürler olsun. smile ifade simgesi
Bireysel dinden güzeli mi var?
Birlenerek doğana Selam va
       TÜM CEMAAT VE GRUPLARI TERK ET. BİL Kİ HAKİKAT SENİNLE VE TEK
Hocaların, alimlerin, güzel konuşanların peşinde aklını kullanmayı unutan insan. Korktuğu için bir kalabalığa ait olmayı arzulayan insan. Kıyamet günü tek başına kalacağını bilmez misin? O gün gelmeden önce bugün bunu becerebilmelisin. 
O gün tek başına kalacağını bilse de bugün nasıl yaşaması gerektiğine tek başına karar veremeyen sen. Düşünsene seni herkesten çok seven Rabbin, aradığın tüm cevaplar dışarıda değil senin içinde olmasa o gün seni tek başına bırakır mıydı hiç? Cevapsız soru yok. Sadece sen o soruyu ertelemekte ve ondan kaçmaktasın o kadar. Oku, araştır, düşün ve karar ver. Aslında sen en çok hangi sorunun peşindesin? Sen kimsin? 6 günün içinde neredesin?
Hepimize Selam ve Sevgiyle,

1NSAN: 2Nefs-1Selam



Toprak iki olsa da yağmur tek değil mi? Aynı Ruh gibi toprağa düşse de sonunda geri dönmeyecek mi? Şiddet kalın bir zırh gibi sarsa da kalpleri dokunduğunda kalbe, yumuşacık değil mi? Bir taraf gece iken diğeri gündüz değil mi? 🌗🌓
Olacaksa bir Us. "All of US" değil mi? Hepimize Sevgiyle, şaşı şaşı gözlerle