10 Aralık 2014 Çarşamba

SIFIRIN LAB-İ-RENTİNDEN TEK ÇIKIŞ
Bildiklerimiz ve bilemediklerimiz arasındaki bağlantıyı tamamlayana kadar bitmeyecek bir isyanız biz. Çözemediğimiz soruların etrafından dolaşsak bile yeniden karşımıza çıkmaları; kaderden kaçılmıyor cinsinden bir labirentin aslında tek bir çıkışı olduğunun delili belki de. Sessizliğin boşluğunu dolduracak o tek sesi duymaktan kaçış yok anlaşılan.
O ses Ruh’un sesi. Varlığın tek sebebi olan ve aslında O’ndan başka bir şeyin olmadığı tek kaynak. Sonsuz sayıda nefesini bir bir alıp veren eşsiz sıfır O. Biz ise o Ruh’tan hep kaçtık. Korktuk, bilemedik. Düşündük, çözemedik. Etrafından dolaştık. Şimdiye kadar…
Şimdi ise Kuantum Fiziğiyle bu soru yeniden karşımızda. Ve bu bir tesadüf değil asla. Şöyle ki aynı zaman diliminde yazılan Kuran tefsiri (Levh-i Mahfuz-buRAK özDEMİR) ile Ruh’un Kur’anda gizlenmiş varlığının ifşası, kıyametin de başlangıcını yaptı. Baktığın açıyı değiştirmeden çözemediğin bir soruda açıyı değiştirmenin şart olduğu o dönemecin içindeyiz artık hepimiz. “Bedenler, sayılar, insanlar, hayvanlar, bitkiler, taşlar, onlar, bunlar …lar …lar… liar…
içinde düşünmeyi bırak! Oradan o iki gözünle bakarak Ruh’u da Ruhlar olarak görmen kaçınılmaz çünkü!” diyen bir ses var yeryüzünde artık. Bir kalk çakılıp kaldığın o yerden de bir de buradan bak ve Ruh’u tek olarak gör artık! dönemecinin sesi bu. Başka bir tabaka, üst bir tabaka bu.
Bunun için “Ruhlar…” ile başlayan tüm cümleleri reddediyorum sevgiyle. Ruh Tek. Buna inanıyorum tek kalbimle. Emin olamam çünkü emin olmak ile inanmak birlikte yaşayamazlar orası kesin. Emin olanlar her şeyi bilenlerdir. Öğrenenler değildir. Fakat ben her geçen gün öğreniyorum. Bunun için inançla ileriye, yeniye adım atıyorum. Böylece her geçen gün daha çok sevebiliyorum. Ters dönüyorum. Kalbimle beynimi değil, beynimle kalbimi besliyorum. Emin olan tüm radikallere de kalplerinin sesine kulak vererek emin olmayı bırakmalarını ve Rablerine doğru bir yol aramalarını yani hicret yoluna çıkmalarını tavsiye ediyorum. Böylece belki hepimiz inançla çıkılan zorlu Araf yürüyüşümüzü tamamlayıp emin olunacak tek yuvamıza rıza ile öfkesiz ve ötekisiz varırız.
“Ayrı ayrı kişileriz hepimiz ve kendimize özel bir yolculuğun içinde düşmanlar çevirmiş etrafımızı yalnızca.” düşüncesinin karanlığından, “Aynı ve tek bir kişiyiz hepimiz ve bütünün yolculuğunda birlikteyiz.” düşüncesinin saf aydınlığına doğru yön değiştirmenin vakti geldi. Miraca çıkan buRAK’ın size anlatacakları var. Eğer hazırsanız…
O Lab-i-rent içinden tek çıkış İslam. Henüz tatmaya başladığımız İslam, Selam. Kabuktan ayıran, öze kavuşturan neşe dolu oyun hamuru gibi yumuşatan gerçek İSLAM. Tek din İslam. Hepimize tek bir Selam, Selam sana İnSAn.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder