1 Ağustos 2014 Cuma

           ACTION
   Oksijene, ısıya, yemeğe ve suya bağlı yaşayan bedenlerimiz; daha nice giriş ve çıkışların dengesiyle akışkan kalabilen bir organ.izasyon ürünüdür. Kendi varlığımız da büyük dünya organizasyonu üzerinde bir giriş ve çıkış kadar basittir aslında. Doğumumuz ve ölümümüz arası kadar süren bir yolculuk ile akıp gezmekte olsak da hepimiz sadece gözlemci değiliz şüphesiz.
   Zehirli, keyifli, geliştirici, hazımsız, uyuşturan, uyutan, canlandıran vb etkiler taşırız dünyaya her yeni gün. Ve yine hepimiz, tüm organizmanın sağlığından da etkileniriz her yeni gün.
Gezip gördüğümüz fakat kabul edemediğimiz şeylerin çokluğuyla acı çekip kendimize yabancılaştığımızda ve kendimizi alışılmışın dışında bir değişimin fedakarlığına adadığımızda mayalanıyoruz demektir. Artk bu organizma yeni fakat daha güzel bir besine dönüşümüzden er ya da geç etkilenecektir. Hayalle mayalanan yoğurt gibi dokunduğumuz bozulmamış her süt damlasında yeniden şekillenip genişleriz. Sütten koyu oluşumuz derinde kalıp gözükmemizi geçiktirse de sağlamdır aslında temelimiz.
Örneğin bugünlerde saçma gelen olaylar ve anlamakta zorlandığımız bir vahşet içinde bozulup kötü kokuyor yüzeyde görünen halimiz, doğrudur. Fakat derinlerde artarak büyüyen isyanımız, sessizliğimizin içinde bitmesini istediklerimiz için yapılması gerekenleri düşünürken işaretleri takip ediyor hızlanarak. 
   Bunun için yakında yüzeye çıkmaya hazırlanmakta fayda var dostlar. Sıra geliyor ekşi yoğurdun ekşiyonuna. Durmadan dokunalım sevgiyle her yumuşak kalbe her yeni gün. Yani kötü koku bitene kadar ekşiyin dostlar action. Dünya yoğurt görsün. Maya neredeymiş, nasıl bir şeymiş öğrenmek isteyenlerimiz de Levh-i Mahfuz isimli kitabıyla/kitabımızla görüşsün.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder