11 Haziran 2014 Çarşamba

      Rahman-Ruh-Rahim
Mürekkep bende,
Kalem sende.

Seçtiğini yaz,
Ol bir kelime.

Yaşamdan anladığın kadar,
Kaderini yazmaya doymaşın.

Anlattığımı anladığın kadar,
Bana gerçek yakınlığın.

Şüphelerin azaldığı kadar,
Kuvvet bulur varlığın.

Kelimemi,
Oku önce tek başına.

Düşünmek için
Zaman dolu sana.

Kelimemden,
Tanımazsan beni eğer?

Sözlerim kalbine,
Söyle nasıl değer?

Gel deme,
Zaten buradayım.

Git deme,
Uykuna kaçarım.

Seçtiğimiz,
Aynı hayaliz biz.

İç içe Selam ile,
Ruhta döneriz biz.

(. Ateist hallerinden geçerken bir kader yolcusu, Kur’an’dan şüphe etti ve Rabbine dedi ki: “Çık karşıma sesini duyayım. Okumam için bu kitabı gerçekten sen mi yolladın?”
Cevaplar yine yazıyla geldi. Anlaşılan kelimeler daima sözlerden önce gelmekteydi. Okudu yazılan açıklamayı ve Levh-i Mahfuz içinden aldığı cevaplar ile de sarsıldı. Allah’ın kelimesi olan İsa’nın da Rahmet dolu bir Rahim İnSAn kuşağı olduğunu anladığında içindeki öfkenin kıyameti başlamıştı. Artık beyninde dolaşan sorularda; nasıldan ziyade asıl olana merak ağır basmaktaydı. Yeni bir boyuta açılan kapının eşiğindeydi ve sonsuz Aş.k için eski defterine bir nokta koymaya da çok yakındı.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder