Bedenden çıkıp et ve ot yemediğim ruhsal bir varlık olmayı istemek mi garip yoksa ruhsal bir varlığın bedenlenip kendine sınırlar çizmesi mi? Yoksa yaşam dediğimiz bu sınır çizgisi çevresinde dönen bir hayal örgüsü mü?
Yerin beni çektiği bir dünyada hareket edebilmemin bile kaslarıma düşen bir bedeli var. Bedellerine katlanmak zorunda olduğum hareketler yerine, bedelsiz bir hareketsizliği seçmem ise ölüm ile eşdeğer. Her güne daha canlı katılabilmek için bunun bilincinde olmak gerek. Anladım ki isyan ettiğim şey aslında bu bedellerin varlığı sadece. Çözmem gereken şey tatlı yemenin kilo aldırması gibi basit bir denklemden ibaret. Basit mi dedim?

Hadi bakalım, denemeler başlasın. Sıfır bedel için sıfırı hayal edebilmeliyim ki ölüm zannedilenin içinde hayatta kalabileyim.
Çözüm bekleyen sorunun cevabı 1, sahibi 0, bilinmeyeni 2 ise ve denklemdeki her 2 de eşitse her bilinmeyen kaçtır? Basit gibi

Şimdi sıfır bedel ile b1rlikte yaşamak istiyoruz ama buradaki varlığımızı da 1 kabul edip 0.5 ile 0.5 eşitliğine hiç yanaşmıyoruz öyle mi? Benden bize çıkmak ne de zormuş. Kendinden vermek ile kendine ermek arasında ayrı olanın aynı oranda teke yakın olduğuna inanmak kadar bir yol var.
Denemenin sonu. Yazdıklarımın anlaşılması dileğiyle:) Henüz ben de tam anlamamış olabilirim çünkü

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder