23 Nisan 2013 Salı

          KORKUSUZCA SEVEBİLMEK

   Ne kadar ve nasıl düşünür insan ölümü bilmem ama sık
gelir buralara. Ölüm hep akıldayken başlamak her güne
dünyayla bağımı azaltsa da sevmek lazımdır doya doya.
İşte böyle yaşarım ben. Bir yanım ölüme hasret, bir yanım
yaşamaya. Tüm bu hasretin ortasında bir denge ipi, üzerinde
sıra sıra benim gibi insanlar dizili. O ipin üzerinde korkusuzluğu
öğreniriz önce. Ne ölümden korkarız ne yaşamaktan,
ne kaybetmekten ne kazanamamaktan. Korkusuz olunca sevgi
başka güzeldir çünkü ilk dersi biliyorsundur artık.
   İkinci ders sevmenin ve sevilmenin dengesini korkusuzca 
kurabilmektir. Öğrenirsin zamanla, bütünü görmeyi başardığında.
Anlarsın ki her baktığın sevgiliyse sana, her bakan sever zaten seni.
Sevgi için ne sen lazımsın sevgiliye, ne de sevgili lazım sana.
   Özel bir sevgi istersen de şayet korkusuzluğunu tanıtırsın
karşındakine önce. Gerçek aşkının tek olduğunu ve aslında bütüne
ait olduğunu bilmesini sağlarsın. Beklersin o senin gibi görebilen
sevgiliyi çocuklar gibi. İstersin ki öperek değil de ölerek gelsin
yanına bütünün aşkıyla. Bütüne aşık olsa da senin yanında olmayı
tercih ettiğini bilerek ama.
   İşte bu bizim özgürlük hikayemiz. Acele etmeden sabırla
öğrendiğimiz. Levh-i Mahfuz ile pekiştirip müjdelendiğimiz.
Selam bütünümüze.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder