15 Ocak 2013 Salı

               buRAK doğru söylüyor... 
    Acılar, ağrılar, ihanetler, yalnızlıklar ve tüm üzüntüler etrafında. Üstüne üstüne geliyor hepsi. Neden, neden soruları bitmek bilmiyor kafanda. Sen ise ne yapabilirim acaba demektesin ve kendini tüketircesine çabalamaktasın. Etrafındaki alevleri söndürdükçe yenilerini yakıyor birileri. Ah o birileri, ah bu alevler.
Pekiyi hiç düşündün mü? Bir sihirli değneğin olsaydı tüm bunları bitirebileceğin. İlk işin hemen tüm bunlara son vermek olurdu değil mi?

   Anlamını çözemediğin tüm bu alevleri yok ederdin. İşte o zaman hiç şansın da kalmazdı nedenlerini anlaman için. Çünkü alevi, alevin ortasındayken anlarsın ancak. Ya yok ettiğin o alevler sadece senin için ise. Beğenmediğin tüm bu sıkıntılar anlamının ileride çözeceğin bir sır için ise. Acele edip bu şansı kaçırmak ister misin gerçekten?

   Evet istersin çünkü acelecisin, peşini seversin, "Ne sırrı inanmam ben öyle şeylere" dersin. Seni rahatlatana , inanmak istediğine inanırsın da sırra inanmak, aramak ve bulmak zor gelir. Kim bilir belki de bulmak için hazır olmadığın için aramazsın. Sen vereceksin cevabı.
   Ama bilirsin alevlerden korunmanın en kolayını, o da alev olmaktır. Sen de yakarsın, yakan olursun olur biter.Sen hep kolay olanı seçmedin mi zaten? Yandıkça yakarsın yaktıkça da yanar. Bu döngü ne zaman biter sence arkadaş? Yak yan yak yan yak yan....... Sonsuz cehennem mi desem?

   Sen kendine "Yan ama yakma" demeye karar verene kadar mı acaba? Sen vereceksin cevabı.
Ya sonsuz cehennem olacak ya da sensiz cehennem.

   Oysa zordur yakmadan yaşamak. Seni yaksalarda gülümseyebilmek hepsine. Elinde bir kova su ile dolaşmak tüm gün dumanlardan gözlerin yaşlı. Fakat yine de umutlu yine de mutlu. Tüm nedenleri öğrenmeye başlarsın yavaş yavaş sabırla. Keşke onlarda bilse dersin o kadar. O da bulacak cevabı. Yakarlar seni, etini parça parça ederler de kızamazsın çünkü sen de yaktın. Elleri kurusun da daha da çok yüklenmesin odun istersin sessizce.

  O sihirli değnek aklına gelmez artık. Çünkü o pişmanlığın değneğidir. Verdiğin bir büyük sözü hatırlayamamanın, sırrı unutmanın pişmanlığını gösteriverir o. Değmesin o değnek cehennemime ya Rab, hatırladım ben. Ve sen, ibRahim'e dokunmaya kıyamayan alev bekle beni yakmaya geliyorum "ben"i.

 Bana hatırlatan, beni sırra uyandıran Levh-i Mahfuz'suz bir dünyada
yaşamak istemiyorum artık ya Rab. Beni şahitlerden yaz. buRAK doğru söylüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder