28 Mart 2014 Cuma

              KIRABİLİR MİSİN?
   Varlığına şahit olduğunuz herşeye gerçek, şahit olmadıklarınıza yok diyorsanız; hayallere inanmıyorsunuz demektir. Ve hayal edilenin, hayallere inanmadığı bu zihinle kendini bulması imkansızdır. Bu hayal, kemale erip başka bir zihin yapısıyla doğacağı yeni bir hayata ekilecektir.
   Değişim ve gelişim; kendini bulana kadar edilgen ve karanlık bir uykuda ölmeler iken kendini bulduğunda etkin ve aydınlık bir uyanışla dirilmektir.
   Sonsuzluk, aslında ansızlıktır ve ansızın gelir. Ve biz; şimdilik sadece hayal edebildiğimiz kişiyiz o kadar. İşte bu da merak edilen o kader. İnsana dair bu derin bilgi, merak edene Dindigo içinde indi.
   Anladım ki eskiyen ben değil, bu hayalde çalışan bir zihindi. Sözüme kulak ver lütfen sevgili dostum. Direk ruhunun idrakına aç mümkünse o sevgili kalp kulağını.
   Sebepsizce herşeyi sevmeni engelleyen tek ŞEY, o BEYİN içindeki eskimiş bir ZİHİN. Budur seni korkutup dokunmanı bile yasakladıkları boynuna dolanık kendi ZİNCİRİN. Ve bil ki her sevgili kuluna; Rabbi: “KIR!” dediğinde o zinciri, yenilenmeyen yenilir. Bu yenilgi de aslında; bilmese bile onun için hayırlı bir yenilenmedir.
   Asla ölmeyecek hayallerin ölümü dileyip durdukları uyku döşeğidir Dünya. Şüphesiz gerçek Kıyamet ise doyulmaz cennete doğup yaşamak içindir aslında. Yaşamak için aşmak, aşmak için ise AŞK olmak gerekir. AŞK olmak, Levh-i Mahfuz içindeki hayale ortak olup topu geri atmanın neşesidir.
   Sözümüz, özümüze dokunabilmek için çıkar ağızdan. Kalbimiz ise bir tek O’na atar. Ve doğrudan bizi O’na bağlar. Hepimize Selam, Sevgi ve Aşkla doğuşlar diliyorum Tek Rabbimizden.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder