5 Mayıs 2014 Pazartesi

           19. BİLGİYE ADIM ADIM
   Din nedir? Gizemli bir eğlence midir? Yoksa kişisel devrimle başlayan sosyal bir hareket midir? Varlığını sorgulayan bir insan; gerçekten bu sorunun cevabını mı aramaktadır yoksa var olmanın ağırlığına isyan mı etmektedir?
   Gerçekten arayan cevaba yaklaşmış ve anlamıştır. Var olmasına isyan eden ise sadece henüz o cevabı duymaya hazır değildir. Bu ikisinin farkı, öğrenirken yaşatıldığın bir köle hayatıyla, kendi hayaline aşkla kul olduğun bir hayat gibidir. Başka bir deyişle; hayal kurmayı öğrenmeden hayat bulmak, o hayatta öğrenmenin kölesi olmaktır. Kendi hayalini kurduğun bir hayatı yaşamak ise tek aşkına kul olmaktır.
Bu sebeple din; kendini bulup hayal kurana kadar gizemli bir gece yürüyüşü, bulup hayaline doğru yürürken ise kişisel ve sosyal bir gündüz dirilişine kadir olmaktır.
   Saatinden önce gizemli gecelerde gizlenenler, güneşin doğuş mucizesini beklerler de beklerler. Oysa tek yapmaları gereken kendi etraflarında 180 derece dönmektir. Kişisel devrim ve harekete inanmak; işte bu açının derecesi olan 180′i bilmektir. Mucizenin gerçekleşmesi için artık tek yapılması gereken o açıya vardıracak olan 18 zorlu adımı da aşkla atmaktır. 18. adımın sonunda ise insanı bambaşka bir 19 bekler. İşte tam orada gerçeğe dönüşüverir tüm hayaller.
   İşte kıyamet saati, mucize bekleyenlerin, mucizeye ortak olduklarının farkına varıp gerçeğe dirildikleri bir kutsal zamandır. 19. bilginin göz kamaştırdığı zamandır. Gizlenenin izlenen haline dönüşüp öze dönüşmeye çağırdığı yeni bir doğum zamanıdır. Güzel Kur’an tefsiri Levh-i Mahfuz’un zamanıdır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder