21 Kasım 2013 Perşembe

      KENDİME SORU-yorum.
   Son verebilir misin ben demeye? Ya da sen verebilir misin kararı bu işte?
Nedir bizlik, tek olanın diyarında? Geri döndüğümde buhar olup göğe; kabımda değilken hani, tanıyabilir miyim ki hâlâ beni? Pekiyi buhar kalmak mıdır marifet ya da su olup yağmak mıdır yeniden yere? Ben, beni köle mi kıldım kendime? Yoksa tek iken bizi hayal etmekten midir tüm bu çile? Biter mi bitmez sandığım bu döngü? Yoksa hepsi bir oyun mu? Ya cevaplar sorulardan önce vardıysalar, sormayı bıraksam kim olurum?       Tek Tanrı olabilir mi ki göklere ve yere sığabilen biri? Ya da her yere sığan, her şeyin, her zamandaki tek sahibi O belki. Sığmak, ne sığ bir kelimeymiş meğer.
    Yaratım biter mi? Biterse yaratan ölmüş olmaz mı? Hayal etmek bitmiyorsa şayet, ilk hayallerim midir en sevdiğim yoksa son hayallerim mi? Son olan ilkinden iyi olacak belli ki.
    Cennet kapısı açılacak sonunda. Tüm gelişkin hayallerin buluşma noktasında. Mutlu olmayı öğrenebilenler girecek içeri. Çünkü cennetteki tek haram; mutsuz olmak. Yani razı olmamak, şükür etmemek ve hayal edememek. 
    Kimim sorularımın cevabı anladım ki MiM. Bir güzel Kur’an dinledim ve bir parça anladım “Rahman Rahim”. Levh-i Mahfuz aldı şüphemi. İnanarak söylüyorum şimdi. Hayaller kurarak çok uzun zamanlar geçirdim. Vakit boldu, ol dedim oldu. Durmayı seven hayallerim donduruldu. Dönmeyi seven hayallerim de döndürüldü. Selam olsun hepimize. Duran da benim, yürüyen de.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder